“Bilinçli” Maskesi Ardındaki Yıkım: Özel Eğitimcinin En Büyük Kabusu – Öğrenciye Zarar Veren Veli Yanılgıları

“Bilinçli” Maskesi Ardındaki Yıkım: Özel Eğitimcinin En Büyük Kabusu – Öğrenciye Zarar Veren Veli Yanılgıları

Özel Eğitimcinin En Zorlandığı Anlar

Özel eğitimciler, öğrencileriyle kurdukları eşsiz bağ ve gözlem yetenekleriyle onların gerçek potansiyelini ortaya çıkarmayı hedefler. Ancak bu kutsal yolculukta karşılaşılan en büyük zorluk, ne müfredatın ağırlığı ne de öğrenme güçlüklerinin kendisidir. Özel eğitimcinin sırtındaki asıl yük, ne yazık ki, bilinçsiz veya daha kötüsü, kendini ‘bilinçli’ sanan velilerin iyi niyetli maskeleri ardında gizlenen yıkıcı davranışlarıdır. Bu makale, bir özel eğitimcinin sahada yaşadığı, öğrencinin ilerlemesini durduran hatta gerileten o en zor anlara odaklanıyor.

1. İyi Niyetin Zehri: Bilinçsiz Velinin İnkârı ve Aşırı Korumacılığı

Bilinçsiz veli, genellikle en değerli kaynağı: tutarlılığı yok eder. Tanıyı kabul etmemek, eğitimcinin önerdiği yöntemleri uygulamamak ve seanslara düzensiz katılmak, eğitimin devamlılığını sıfırlar.

Örnek Olay 1: Kaybolan Bağımsızlık

Öğrenci A: 7 yaşında otizmli bir öğrenci. Eğitimci, aylardır A’ya tek başına kıyafetlerini giyme becerisini kazandırmaya çalışmaktadır. A, seanslarda yardımsız olarak gömleğini giyebilmektedir. Ancak annesi, “Evde vaktimiz yok, ben hemen giydiriyorum” diyerek bu beceriyi evde uygulamayı reddeder. Eğitimci her seans başında bu beceriyi yeniden inşa etmek zorunda kalır. Annenin kolaycılığı, A’nın öz yeterlilik inancını ve bağımsızlık hedefini sürekli olarak baltalar.

2. En Tehlikelisi: “Bilinçli” Maskesi Takan Veli Yanılgıları

Özel eğitimcinin sabrını en çok zorlayan ve öğrencinin gelişimine en büyük zararı veren grup, internetten okuduğu üç makaleyle, bir ay kursa gitmekle kendilerini uzman sanan ‘bilinçli’ velilerdir. Bunlar, programı sabote eden, müdahale eden ve eğitimciyi sorgulayanlardır.

Örnek Olay 2: Uzmanlığı Reddeden “Veli-Uzman”

Öğrenci B: 9 yaşında, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) tanısı ile akademik beceri eğitimi almaktadır. Eğitimci, B’nin ödev tamamlama becerisi için adım adım yönerge izleme (task analysis) yöntemini uygulamaktadır. Babası ise, bir hafta sonu katıldığı “Hızlı Öğrenme Teknikleri” seminerinden sonra, eğitimciye gelerek şunları söyler: “Benim okuduğum kaynaklar bu yöntemin çağ dışı olduğunu söylüyor. Bizim B’ye ‘süper hafıza teknikleri’ uygulayarak çarpım tablosunu 2 günde ezberletmeniz lazım. O eski metodunuzu bırakın.” Eğitimci, B’nin henüz yönerge takibini bile tam oturtamamışken, yüksek bilişsel yük gerektiren bir tekniğin öğrenciyi strese sokacağını anlatmaya çalışır. Veli itiraz eder, baskı yapar ve sonuç: B, yeni yöntemin karmaşıklığı nedeniyle panik atak yaşar ve dersten soğur.

3. Akran Toksisitesi: Velilerin Velilere Yaptığı Kötülük

Özel eğitim alanları, sadece öğrenci ve eğitimci arasındaki değil, veliler arasındaki ilişkilerde de ciddi gerilimlere sahne olur. Velilerin birbirine verdiği zarar, çoğu zaman çocuğun sosyal uyumunu ve ailenin moralini hedef alır.

  • Zehirli Kıyaslama ve Etiketleme: Koridorlarda veya bekleme salonlarında bir araya gelen veliler, kendi çocuklarının gelişimini sürekli olarak diğerleriyle kıyaslar. “Bizimki iki ayda bunu yaptı, sizinki neden hâlâ…” gibi acımasız ifadelerle diğer velinin ebeveynlik becerisini sorgularlar. Bu durum, özgüveni düşük olan ebeveynleri depresyona sürükler ve destekleyici olması gereken topluluk ortamını bir rekabet arenasına çevirir.
  • Yanlış Bilgi Ağları: ‘Bilinçli’ maskesi takan veliler, sosyal medya gruplarında veya okul çevrelerinde, uzmanların önerilerini hiçe sayan, bilimsel temeli olmayan diyetler, takviyeler veya terapi yöntemleri hakkında yanlış bilgiler yayarlar. Panikleyen diğer veliler, sırf “bir şey kaçırmamak” adına çocuklarına bu kanıtlanmamış yöntemleri uygular ve bu durum, çoğu zaman öğrencinin düzenli programına zarar verir.

Örnek Olay 3: Sosyal Medya Linci

Veli C: Otizm spektrumunda olan çocuğu için belirli bir davranış yönetim planını uygulamakta zorlanan bir anne. Bir sosyal medya grubunda yaşadığı bir anı paylaştığında, ‘bilinçli’ veli grubu anneyi yetersiz ebeveynlikle suçlar, ona “sınıfta kaldığını” söyler ve eğitimcisinin yöntemlerini sorgulamasını ister. Bu linç kültürü, Veli C’nin eğitimciye olan güvenini sarsar ve utanarak seanslara gelmeye başlar.


💡 Özel Eğitimcinin Son Çağrısı

Özel eğitim bir takım işidir. Eğitimci, bu takımın kaptanıdır ve öğrencinin bireysel ihtiyaçlarına göre belirlenmiş, bilimsel temelli bir rotası vardır. Velinin görevi; güvenmek, tutarlı olmak ve evde bu rotaya yardımcı olmaktır, rotayı eleştiren veya değiştirmeye çalışan amatör bir kaptan değil.

Gerçek bilinç; egoyu, internet bilgilerini ve sosyal baskıyı bir kenara bırakıp, çocuğunuzun ilerlemesi için profesyonelin rehberliğine uymaktır. Aksi takdirde, en büyük zararı kendi çocuğunuza vermiş olursunuz.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Benzer Yazılar